İnsan hayatında en önemli olaylardan birisi motivasyonu yüksek, mutlu ve huzurlu yaşamdır. Yaşamdan zevk alarak yaşamak herkesin hakkıdır. Doğumundan ölümüne kadar sıkıntılarla yaşayan, sanki bu dünyaya geldiğine bin kere pişman olan o kadar çok insan varki çevremizde. Hiç düşündünüzmü sevgili dostlar; neden insanlar mutsuz, huzursuz ve yaşadığından keyif almadan hayatını sürdürüyor.
Çevresindeki insanlara bir tebessümü çok gören, suratı asık, yüzünden mutsuz olduğu her halinden belli insanlarımız etrafımızda dolaşıyor. Karşısındaki insana bir selam vermekten bile aciz insanları gördükce canım sıkılıyor.Bu tür yaşama sebep olan nedir? Bu tür insanlar, dünyaya cefa çekmek için mi gelmişlerdir? Geçim sıkıntısı insanların mutsuz olmalarına en büyük nedendir.Ne yazik ki Ülkemizde çok dengesiz bir gelir dağılımı vardır. Evine ekmek alamayan, çocuğunun normal ihtiyaclarını bile almakta zorlanan insanlar varken, parasının hesabını bilemeyen ve çok dengesiz para harcayan insanlarda var.Ailesinin geçimini sağlayamayan bir insanın mutlu olması ve sosyal ilişkilerini sürdürebilmesi sizce düşünülebilir mi? Herkesin insanca yaşaması ve yüzlerin gülmesi için, devletimizin bir an önce bu gelir dağılımındaki düzensizliği gidermesi gerekir. Bunun yanında, gelirine bakmadan harcama yapan ve bu nedenle büyük sıkıntılara giren insanlarda var. Tabiki onlarında mutlu olması düşünülemez. Her zaman gelir ve gider durumumuzu ayarlamamız gerekiyor.
Maddi sıkıntıların sona ermesi herşeyin sonu değil.Bunun dışında insanların hayata boşvermemeleri gerekiyor. Dolu dolu yaşamı kastediyorum. insan bu dünyada bulunduğuna şükretmeli, üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir. İyi bir insan olmalıdır. Çevresini ışık gibi aydınlatmalıdır. Bulunduğu ortamda bilgisiyle, kültürüyle ve kişiliğiyle kendini ispat etmelidir. Hayatı hiç bir zaman boşvermemeli, çok kitap okumalı, kendini her konuda yetiştirmeli , neyi nerede nasıl yapacağını bilmelidir. Aranılan bir insan olmanın mutluluğuna varabilmelidir. Ailesi , akrabaları ve çevresinde her zaman aranılan ve saygı duyulan bir insan olmalı; insanlara sevgisini, saygısını ve hoşgörüsünü herzaman ve karşılıksız olarak gösterebilmeli, ne derti olursa olsun çevresindeki insanlara selam verebilmeyi ve tebessümle bakabilmeyi unutmamalıdır.
Sevgili dostlar; sizin kişiliğiniz ve hareketleriniz öncelikli olarak ailenizdeki fertler tarafından kopyalanacaktır. İnanın sizi örnek alacaklar. Siz eğer bağıran, çağıran ve her fırsatta etrafındaki insanlara hakaret eden birisi iseniz şunu bilinki sizin en yakın çevranizdeki insanlarda aynen sizin gibi olacaklardır.Sizi öyle gördüklerinden onlardan başka türlü yaklaşım göremezsiniz.Buna zaten hakkınızda yok. Sizi nasıl görürlerse onlar o şekilde hareket ederler. Sizin hareketleriniz öncelikle aileniz ve çevreniz tarafından kopyelenecektir. Bu nedenle hareketlerinizi lütfen bir an önce değiştirin.
İnsanları mutsuz eden bir başka faktörde olumsuz ve kişiliğin bozulmasına sebep olan televizyon proğramlarıdır. O kadar çok olumsuz haberler varki, O haberleri izleyen bir insanın yüzünün gülmesi ve mutlu olması düşünülemez.Televizyon izlemenin ne kadar önemli ve çağı yakalamak için şart olduğunu bilen bir insanım, Benim dertim olumsuz ve kişiliksiz proğramların izlenmemesi yönündedir.Şunu unutmayın. Pozitif düşünceler pozitif düşünceleri çağrıştırır. Aynı şekilde negatif düşünceler ve haberler insanların mutsuz olmalarına ve hayattan zevk almamalarına neden olacaktır.Bunu unutmadan hareket etmeli, özellikle çocuklarımızın bu konularda denetleyicisi olmalıyız.
İnsanların birbirini sevdiği, saydığı ve değer verdiği; bu dünyada yaşamanın bir hak olduğunu bilerek; mutlu, huzurlu, güzel ve barış dolu yarınlar bizim ÜLKEMİZİN olsun.
14 Ocak 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder